gurkan.altmisdort @ havadis.at

 

Var mıyız yok muyuz; gidiyor muyuz, kalıyor muyuz? 

 

Geçtiğimiz haftaya damgasını vuran, Avusturya ve Vorarlberg siyasilerini tedirgin eden NBZ'in açık mektubu oldu.

Seçmeninden aldığı destek ile yine seçmeninin sesi olan NBZ, belki de uzun yıllardır kendisinden beklenen adımı atarak Vorarlberg'li Türk ve Türk kökenli insanların duygularını bir açık mektup ile Vorarlberg Eyalet Başkanı Markus Wallner ve diğer siyasi partilere aktardı.

Yerel basın ve yerel siyasi partiler adeta "Ne oluyor, nereden çıktı bu mektup" dercesine ilk etapta mektubun içeriğini hazmetme sürecine girdi. 

Sanki siyasiler aralarında, acaba ilk açıklamayı kim yapacak, ilk cevabı kim verecek gibi bir bekleme süresi yaşarken; malum sağcı parti bilindik üslubu ile seçmeninin duymak istediği şekilde "Gitmek isteyen gidebilir" diye ilk açıklamayı yaptı. 

Bu açıklama bir çok yerel vatandaşı memnun ederken, konunun asıl muhatabı olan Türk ve Türk kökenli vatandaşı daha da memnun etti.

İş yerlerinde ya da özel hayatlarında çevresindeki Avusturyalı arkadaşları ile gitme konusunu istişare eden vatandaşlar, bir yandan da, hesap makinesini eline alarak ödemiş olduğu sigorta primlerini hesaplamaya başladı.

Gider miyiz, kalır mıyız diye... 

Diğer partilerin demeçleri şaşırttı

Gitmenin, daha doğrusu gidebilmenin hesabını yaparken sözde çevreci parti olan bir partinin genel başkanı tabiri caizse ilk geri vitesi yaptı. 

"Bu tip söylemlerin kimseye faydası yok" diyen çevreci başkan, herkesi daha hassas olmaya davet ettiğini açıkladı ve suskunluğa büründü. 

Mektubun asıl muhatabı adeta, assolistler en sona çıkar tezini benimsercesine açıklamasını sona sakladı.

Ya diğer partilerin açıklamalarını bir göreyim ondan sonra bende yazarım diye düşündü, ya da partisinin düşüncesini almak için zaman kazandı. 

Sayın Eyalet Başkanı, NBZ'in açık mektubuna aynı şekilde bir açık mektup ile cevap verdi. 

Konuyu yuvarlayan Başkan Wallner; konuyu evirip çevirip yine entegrasyona bağlarken; üstü kapalı tehdit etmeyi de unutmadı.

Wallner hesaplaşma işine yanaşmadı

Eyalette yaşayan Türklerin ve Türk kökenlilerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları sıkıntılara değinmeyen ve sıkıntılara çözüm aramak yerine NBZ'den gelen mektubu sanki sadece mektubu kaleme alan Murat Durdu'nun şahsi fikriymiş gibi lanse ederek Murat Durdu'yu töhmet altında bırakmak istedi.

NBZ'in yazmış olduğu mektup ile değinmek istediği bu durum hiç yokmuş gibi davrandı. Bu mektup Vorarlberg'te yaşayan Türklerin içlerinde bastırdıkları çığlıklarıydı oysa.

Her defasında Türkiye siyasetinin Vorarlberg'e taşınmasına müsamaha gösteremeyeceklerini söylemesine rağmen, NBZ'in anlatmak istediğini anlamamazlıktan gelerek, yine Türkiye ve darbe girişimini diline dolayarak Türkiye'ye vurgu yaptı.

Ekim ayında yapılacak olan Avusturya Cumhurbaşkanı seçimleri nedeni ile yine tribünlere oynayan Başkan Wallner, birkez daha sınıfta kaldı.

Vorarlberg'de yaşayan Türk ve Türk kökenli vatandaşların sıkıntılarını dinlemek yerine, Türklerin Vorarlberg'i benimsemediğinden yakındı. 

Sonuç? 

Birkez daha anlamış oldukki, Avusturya Başbakanının ve Dışişleri Bakanının, istemeyen gidebilir söylemleri bir seçim propagandasından başka birşey değilmiş.

Koltuğu FPÖ'ye kaptırma korkusu ile ucuz yollu oy kazanma çabaları ne Eyalet Başkanı Wallner'e, ne de insanları temsil ettiğini iddia eden parti başkanlarına yakışmadı.

Muhtemelen, cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası Türk'lerin ağzına bir parmak bal çalarak, yanlış anlaşıldık diyecekler. 

Ne diyelim, siyasetinde içine tükürdüler... 

Saygılarımla...

 

 

Gürkan Altmışdört