Değerli dostlar. Bildiğiniz gibi 5 yaşından büyük araçlara Almanya 2 yıl, Avusturya ise 1 yıllık TÜV vermektedir. Bu nedenle Avusturya'da yaşayan vatandaşlarımız araçlarını her yıl muayeneden geçirip, araçlarına bir yıllık TÜV almak zorundadır. Bu arada Türkiye Cumhuriyeti çıkarttığı yeni bir kanunla 01 Ocak 2024 tarihinden itibaren yurt dışında yerleşik --sadece emekli- vatandaşlarımızın Türkiye'ye getirdiği araçlarına verilen süreyi 4 yıla (2+2) çıkartmıştır. Buraya kadar her şey çok güzel. Ancak; yurt dışında üzerine kayıtlı arabası ile Türkiye'ye gelen emekli bir vatandaşımız veya mavi kartlı bir emekli şahıs, Avusturya devleti tarafından araçlara 1 yıllık TÜV verildiği için, 4 yıllık süre içerisinde her yıl binlerce kilometre yol alarak aracının TÜV'ü bitmeden, aracını Avusturya'ya kadar getirip, bakım ve kontrollerini yaptırmak ve TÜV'ünü yenileyip Türkiye'ye geri dönmek zorundadır.
Yani emekli bir gurbetçi Türkiye Cumhuriyeti gümrüklerinde kendisine verilen 4 yıllık ''Türkiye'de kalabilme'' süresi zarfında aracının TÜV'ünü yenilemek için belki de 4 defa Avusturya'ya gelmek zorunda kalacaktır. (Çünkü; TürkTüv yabancı plakalı araçların bakım ve muayenesini yapamamakta ve Tüv verememektedir, her araç kayıtlı olduğu ülkede Tüv alabilmektedir) ) Siz bunun bir de Avrupa'nın daha uzak ülkeleri olan Fransa, Hollanda, Belçika, İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya ve İngiltere'de yaşayan emekli vatandaşlarımızın binlerce kilometre (km) araç kullanmak zorunda kalacağını, ayrıca benzin, otoban ücreti ve diğer masraflarını da hesaplayacak olursanız (ki; bu güzergahtaki ülkelerde meydana gelecek kaza, hırsızlık, soygun, hastalık ve diğer sorunlar hariç olmak üzere) emeklinin çekeceği çileyi bir düşünün.! Zaten yaşlı ve emekli olan gurbetçilerimizi 4 yıl boyunca, her yıl, yazın sıcağında veya kışın karlı ve soğuk günlerinde yollara dökmenin ne anlamı var.?
Sadece emekli gurbetçiye verilen bu 4 yıllık süre içerisinde her yıl aracının TÜV'ünü yenilemesi için geldiği ülkeye geri göndermeye ve bu eziyete göz yummaya ne gerek var? Bildiğiniz gibi Avrupa'dan emekli bir Alman, Fransız, İngiliz veya başka bir yabancı ülke vatandaşı Türkiye'de bir ev veya daire satın aldığında veya kiraladığında Türkiye'de ''İkamet izni'' alabilmektedir. Bu kişiler istedikleri takdirde Avrupa'daki ev eşyalarını bile vergisiz ve gümrüksüz olarak Türkiye'ye götürebilmekte, hatta Avrupa'daki araçlarını bile; -araçları kaç yaşında olursa olsun- bir bankaya teminat bedeli ödeyerek, vergisiz ve gümrüksüz olarak Türkiye'ye götürebilmekte, mavi plaka alarak aracını Türkiye'de dilediği kadar kullanabilmektedir.! Hatta bu araçlarını Türkiye'deki bir yabancıya satabilmekte, ödediği teminat bedelini geri alabilmekte veya Türkiye'deki bir yabancıdan başka bir araç satın alabilmektedirler. Peki bu hak neden bir yabancıya veriliyor da, bizim emekli gurbetçi ve mavi kartlı vatandaşlarımıza verilmiyor.? Örneğin; emekli gurbetçi vatandaşlarımıza da yabancı uyruklulara verildiği gibi 4 yıllığına mavi veya başka bir renkte Türk plakası verilebilir, gurbetçinin araba plakası da Türk plakasına çevrilebilir, sigortası Türkiye'de yapılabilir, böylece aracın muayenesi Türkiye'deki TÜRKTÜV tarafından yapılabilir ve gurbetçi vatandaşlarımızın da her yıl sadece bir TÜV almak için araçlarının kayıtlı olduğu binlerce km uzaklıktaki ülkelere gitmek zorunda kalmaları önlenebilir.
Bu sorunun çözümünü yabancı ülke makamlarından beklemek yerine, 60 yıldan fazla bir süredir gurbette çalışarak, Türkiye Cumhuriyetinin kalkınmasına büyük desteklerde bulunan yaşlı ve emekli gurbetçilerimize, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak böyle bir çözüm getirmek, gurbetçi vatandaşlarımızı mutlu etmek, uzun zamandır beklenen ve istenen bir vefa borcudur. ! Madem ki emekli gurbetçinin arabası Türkiye'de 4 yıl kalabilecekse, ona bir Türk plakası verilerek arabanın muayenesi, bakımı ve sigortası da Türkiye'de yapılabilir, TÜV'ü de TÜRKTÜV tarafından verilebilir. Ayrıca; sayın Cumhurbaşkanımızın da seçim öncesi söz verdiği gibi ''Araçların 185 gün yurt dışında kalma süresinin de 30 güne kadar indirileceği'' sözüne göre emekli gurbetçilerin senelerdir beklediği araç sevdası da böylece çözülmüş olur. Emekli gurbetçi, yurt dışında üzerine kayıtlı ve senelerdir kullandığı arabasını emekli olunca kalan ömrünün sonuna kadar Türkiye'ye götürmek ve orada kullanmak istemekte ve hatta yabancılara verilen aynı haktan kendisinin de yararlanabilmesini beklemektedir. Özetle; emekli gurbetçiye ve arabasına verilen 4 yıllık süre içerisinde bir Türk plakası verilerek ve 185 günlük süre 30 güne düşürülerek de bu Tüv sorunu çözülebilir. Unutmayalım ki; İstek olan bir yerde, çözüm mutlaka bulunur.!!
Sevgi ve saygılarımla.
Viyana. 13.02.2024.mk.