Değerli dostlar, hemen her gün ülkemizin veya dünyanın herhangi bir yerinden gelen acı şiddet haberlerini izler olduk. Gazete ve televizyon haberlerinde şiddet haberi olmayan bir gün yok gibi. Ev de, iş yerlerinde, sokakta, okulda, hastanelerde, spor sahalarında, trafikte ve daha birçok yerde şiddet haberlerini görmek artık bir günlük bir olay haline geldi. Öyle görünüyor ki acilen bir önlem alınmadığı takdirde şiddet haberlerinin daha da artacağı ve çok can alacağı tahmin ediliyor. Dünya Sağlık Örgütüne göre şiddetin anlamı; Fiziksel veya psikolojik bir güç kullanarak veya başka bir zorlama ile bir kişinin veya kişilerin yaralanmasına, ölmesine, psikolojisinin veya ekonomisinin bozulmasına neden olabilecek eylemlerdir. Aslında şiddet; üstün ve güçlü olanın, zayıf olana uyguladığı maddi, manevi, fiziksel veya psikolojik bir eylemdir.
Hemen her konuda genel olarak şiddet yukarıdan aşağıya doğru gelişmektedir. Mesela güçlü bir devlet zayıf bir devlete, güçlü bir insan zayıf bir insana şiddet uygulayabilir. Örneğin; Bir iş yerinde müdür şefine, şefi memuruna şiddet uygularsa, memurun da karşısına gelen insana şiddet uygulaması kaçınılmazdır. Evde şiddet gören bir çocuğun büyüdüğü zaman başkalarına da şiddet uygulaması mümkündür.
Yani şiddet, şiddeti getirir.!
Şiddet uygulayan insanlar genellikle mutsuz, huzursuz, çocukken ailede şiddet görmüş veya yaşamış, mesleğinde şiddete maruz kalmış veya beklediği başarıyı ve mutluluğu yakalayamamış insanlardır. Oysa ki; mutlu, huzurlu ve başarıyı yakalamış insanlar başkalarına şiddet uygulamaz. Daha doğrusu hem kendisi, hem de başkaları ile barışıktır. Onlar, kendi işine ve kendisini geliştirmeye bakar. Ailede eşine ve çocuklarına, iş yerinde çalışanlara, hastanede doktorlara ve sağlık çalışanlarına, sokakta kadınlara, okulda öğrencilere ve sınıf arkadaşlarına, çevresindeki insanlara ve trafikte sürücü veya yayalara karşı işlenen fiziksel ve psikolojik şiddet bunlardan bazılarıdır. Şiddet sadece bizim ülkemizde değil, medeni, gelişmiş ve ekonomisi kuvvetli ülkeler olarak bildiğimiz Amerika, Almanya, Fransa, İsveç, İsviçre, Norveç ve daha bir çok ülkede olduğu gibi tüm dünyada artmakta ve hatta toplu katliamlar bile yapılabilmektedir. Amerika'dan Japonya'ya, İsveç'ten Güney Afrika'ya kadar hemen her ülkede şiddet olayları görülmektedir.
Eskiden nadiren görülen şiddet olayları artık her gün görülmeye başlanmıştır. Bana göre bunun en büyük nedenleri ise şunlardır;
1) Son yıllarda savaşlar ve ekonomik nedenlerden dolayı ülkelerini terk eden milyonlarca insanın izinsiz olarak başka ülkelere göç etmesi ve ve gittikleri ülkenin sosyal ve kültürel yapısını, güvenliğini ve ekonomisini kötüleştirmesi,
2) Şehirler ve kasabalarda nüfusun artması nedeniyle meydana gelen su, elektrik, doğalgaz, hastane, okul, trafik ve diğer altyapı konularının yetersizleşmesi, sorunların artması ve kötüleşmesi,
3) Toplumların insan ve komşuluk ilişkisi bozulması, eskiden mahallesinde oturanları bile tanıyan insanların bugün aynı apartmanda oturanları bile tanıyamayacak hale gelmesi,
4) Dünyamızda artan teknolojik gelişmeler İnternet, mobil telefon, facebook, tik-tok gibi diğer sosyal medyaların da kötü niyetlerle kullanılması, kötü niyetli insanların ve küçük çocukların bunlara kolay erişebilmesi,
5) Çalışan anne ve babaların çocuklarına fazla zaman ayıramaması ve onları kontrol edememesi,
6) Televizyon kanallarında taciz, tecavüz, silahlı, kavgalı mafya tarzı kriminal film ve dizilerin çoğalması,
7) Çoğu gençlerin çalışmak yerine kolay para kazanmayı tercih etmesi ve kanunsuz işlere bulaşması,
8) Tabanca, pompalı tüfek gibi çeşitli silahlara ve uyuşturucu maddelerine çok kolay erişilmesi,
9) Bazı ailelerde terbiye, görgü kuralları, örf, adet ve geleneklerin azalması ve hatta bunların değer kaybetmesidir.
10) İşlenen suçlara verilen cezaların caydırıcılıktan uzak olması, mahkemelerde davaların uzun sürmesi ve cezaların yetersiz olması.
11) Bu nedenlerle insanların çözümü kendisinin araması, şiddet uygulaması veya silahla çözmeye çalışması, polise, jandarmaya ve diğer güvenlik birimlerine güvenin azalması,
12) Nüfusun orantısız artması nedeniyle kontrol ve denetimin elden çıkması,
13) Göçmenlerin getirdikleri kendi kültürlerine göre yaşamak istemesi,
14) Toplumda insanlar arasında sevgi, saygı, hoşgörü, güven, empatinin azalması,
15) Toplumda maddi ve manevi değer yargılarının yer değiştirmesi,
16) Toplumun dini, siyasi ve ahlaki yönden kamplara bölünmesi, cepheleşmesi ve bu konularda birbiriyle çatışmaya girmesi,
17) Ülkelerdeki gelir düzeyinin bozulması ve hayat pahalığının artması,
18) Rekabetin artması ve insanların alım gücünün azalması,
19) İnsanların her şeyi elde etmeye çalışması ve doyumsuzluğu,
20) Sosyal ve kültürel etkinliklerin azalması,
21) Genetik ve Şizofrenik vakaların ortaya çıkması ve bunlara benzeyen daha birçok olaylarıın şiddeti artırdığını sayabiliriz.
Peki toplumdaki şiddeti azaltmak için neler yapılmalıdır.?
Toplumdaki şiddet bir ülkede yaşayan herkesi ve toplumun her kesimini ilgilendirmektedir. Örneğin; Okula giden bir çocuğu, hastanede çalışan bir doktoru veya sağlık görevlisini, fabrikada veya bir büroda çalışan insanı, sahaya çıkan bir sporcuyu veya hakemi, sokakta yürüyen bir insanı, genç kızı veya kadını, trafikte araç kullanan bir sürücüyü, her meslekten insanları, zengini, fakiri, kadını, erkeği, amiri, memuru ve daha birçok kurum ve kuruluşları ilgilendirmektedir.
Bu nedenle insanlar bir şiddetle karşılaştıkları zaman adil ve hızlı bir çözüme kavuşacaklarını bilmeli, devletin gücünü ve etkisini hissetmeli, şiddet uygulayanların en kısa zamanda yakalanıp adalete teslim edilmeli ve gereken cezanın verildiğini bilmelidir. Cezalar özendirici değil, caydırıcı olmalıdır. Şiddet uygulayan bir kişi sonunda başına gelecekleri bilmelidir. Ayrıca, okullarda, ders kitaplarında ve eğitimde, ceza kanunlarında ve kontrollerinde önemli adımlar atmalı, İnsanların kolay silah alımı önlenmelidir. Televizyon yayınlarında şiddeti önleyici ve bu konuda uyarıcı yayınlar yapmalıdır.
Televizyonlarda şiddet içeren film ve dizlier kaldırılmalı, alınacak önlemlerle çocukların şiddet içeren internet oyunlarından uzak durması sağlanmalıdır. Ailede sevgi ve saygıya önem verilmeli ve eşler arasında empati yapılmalıdır. Çocuklar büyüklerini örnek alırlar ve büyüklerini taklit ederler. Ailede eşler çocuklarının yanında tartışmamalı, çocuklarına kötü örnek olmamalıdır. Çocukların şiddet konusunda gelişmeleri takip edilmeli, ilişki kurduğu arkadaşları ve insanlar ile gittikleri yerler takip edilmelidir. İnsanlar her konuda başkalarını eleştirirken rahatsız edici davranışlardan kaçınmalı, anlayışlı, hoşgörülü olmalı, empati yapmalı, tahrik etmekten kaçınmalıdır. İnsanlar bir suç işleyeceği zaman nasıl bir ceza alacaklarını, kendilerinin, eşlerinin, çocuklarının ve sevdiklerinin ne zorluklarla karşılaşacağını, başkalarına şiddet uyguladığında hayatının kararacağını ve ömrünün cezaevlerinde ızdırapla geçeceğini bilmeli ve bu konuda evde, okulda, sınıflarda çocuklara, gençlere ve yetişkinlere çeşitli bilgiler verilmeli, toplantılar yapılmalı, filmler ve örnekler gösterilmelidir. Şiddet uygulayanlar tedavi edilmeli, ciddiye alınmalıdır, tedavi edilmez ise çoğalır ve birgün herkesi vurabilir.
Sevgi ve saygılarımla. Viyana.25.12.2023.mk.