gurkan.altmisdort @ havadis.at

Portekiz'e karşı aldığımız 3:0'lık mağlubiyetin ardından sosyal medyada hem futbolculara hem de teknik direktör Montella'ya yönelik tepkilerin dozunun haddini aşması, Türk milli futbol takımımızın yanında olmamız gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu tepkilerin nedenleri arasında, yüksek beklentiler, duygusal bağ ve Türk futbolunun yapısal sorunları gibi çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bu noktada, eleştirilerimizi yapıcı ve saygılı bir şekilde dile getirmemizin önemi büyüktür.

Eleştirinin Dozunu Kaçırmak

Eleştiri, sporun doğasında vardır ve bir takımın performansını değerlendirmek, daha iyiye gitmesi için yapıcı önerilerde bulunmak elbette ki herkesin hakkıdır. Ancak, eleştirinin dozunu kaçırmak ve hakaret boyutuna taşımak kabul edilemez. Sosyal medyada yer alan sert yorumlar, takımın moralini ve motivasyonunu olumsuz etkileyebilir. Sahada mücadele eden oyuncular ve teknik ekibimiz de insandır ve onların da duyguları vardır. Bu gerçeği unutmamalıyız.

Montella ve Futbolculara Yönelik Haksız Tepkiler

Teknik direktör Montella, kısa süre içinde takımımızı daha iyi bir seviyeye taşımak için büyük çaba sarf ediyor. Ancak, bir takımın gelişimi zaman alır ve sabır gerektirir. Montella'ya yönelik ağır eleştiriler, onun çalışma azmini ve takım üzerindeki etkisini zedeleyebilir. Aynı şekilde, futbolcularımız da sahada ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Onlara yönelik haksız ve aşırı tepkiler, genç oyuncularımızın özgüvenini sarsabilir ve performanslarını olumsuz etkileyebilir. Üç gün önce Gürcistan'ı 3:1 yenen takımın aynı takım olduğunu ve teknik direktörün yine Montella olduğunu unutmamalıyız. Başarıda ve başarısızlıkta aynı takım ve aynı teknik direktör söz konusudur. Bir maçlık kötü performans, genel bir başarısızlık olarak değerlendirilmemelidir. Bu bağlamda, eleştirilerimizi yaparken daha dengeli ve adil olmalıyız.

Fanatizm ve Milli Takıma Olan Bağ

Milli takımda tuttuğumuz takımın oyuncularını görmek istemek, milli takıma olan bağlılıktan çok tuttuğumuz takıma olan fanatizmi yansıtır. Taraftarların, milli takımdaki seçimleri kendi takımları lehine görme isteği, eleştirilerin objektifliğini zedeler. Milli takım, tüm ülkenin takımıdır ve en iyi performansı sergileyebilecek oyunculardan oluşturulmalıdır. Türk futbolunun, ne yazık ki birçok alanda olduğu gibi kişisel menfaatler doğrultusunda şekillendiği bir gerçektir. Alt yapı eğitimi yetersizdir ve genç yeteneklerin gelişimi için gereken yatırımlar yapılmamaktadır. Bu durum, uzun vadede başarısızlıkların temel nedenlerinden biridir.

Yapısal Sorunlar ve Alt Yapı Eksiklikleri

9 milyon nüfusa sahip Avusturya'nın alt yapı ve tesislerine bakmak, Türk futbolunun neden geride kaldığını anlamak için yeterlidir. Avusturya, genç yeteneklerin gelişimi için ciddi yatırımlar yaparken, Türkiye'de alt yapı eğitimi ve tesisleşme ne yazık ki yeterli düzeyde değildir. Bu da milli takımın uzun vadeli başarısını olumsuz etkiler.

Sosyal Medyada Ölçüsüz Tepkiler

Televizyonlarda yapılan yorumlar ve sosyal medyada paylaşılan aşırı tepkiler, futbolcuların moralini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, eleştirilerimizi yapıcı bir şekilde dile getirmek, takımın moral ve motivasyonunu korumak açısından önemlidir. Futbolcuların da duyguları olduğunu ve bu tür tepkilerden etkilendiklerini unutmamalıyız. Televizyonlarda yorumculuk yapan eski futbolcu ve eski hakemlerin üslubu ve popülist açıklamaları, taraftarların eleştirilerini hakaret boyutuna taşımalarına neden olabiliyor. Ancak, bu takımda oynayan futbolcuların da birer insan olduğunu ve duygulara sahip olduklarını unutmamalıyız.

Futbolun Doğası: Yenmek ve Yenilmek

Gönlümüz her maçı kazanmaktan ve bol gollü galibiyetler görmekten yana. Ancak futbol böyle bir şey değil. Yenilgiler de oyunun bir parçasıdır ve bu durumu olgunlukla karşılamak gerekir. Bir maçta alınan kötü sonuç, takımın genel performansını veya potansiyelini yansıtmaz. Unutmayalım ki, bu çocuklar ve bu hoca, bir sonraki maçta da bizi temsil edecekler. Eleştirilerimizi yapıcı ve saygılı bir şekilde dile getirmemiz, hem takımın moralini yüksek tutmak hem de Türk futbolunun geleceği açısından büyük önem taşıyor.

Son Maç ve Üst Tura Çıkma Şansı

Bir maçımız daha var ve bir beraberlik bile bizi üst tura çıkarabilir. Bu kritik maçta, yine bu futbolcular ve bu hoca bizi temsil edecek. Bu süreçte onlara olan desteğimizi göstermek ve moral vermek, takımın başarısı için büyük önem taşıyor. Eleştirilerimizde yapıcı olmalı ve takıma olan inancımızı kaybetmemeliyiz. Kabul etmemiz gereken bazı gerçekler de var:

1. Alt Yapı Eksiklikleri: Genç oyuncuların yetişmesi için yeterli alt yapı yatırımları yapılmıyor.

2. Fanatizm: Taraftarların kendi takımlarına olan aşırı bağlılıkları, milli takım seçimlerinde objektifliği zedeliyor.
3. Kişisel Menfaatler: Futbolun kişisel menfaatler doğrultusunda şekillenmesi, adil ve sağlıklı bir futbol ortamı oluşmasını engelliyor.

Portekiz mağlubiyetinin ardından, taraftarlar olarak duygusal tepkiler vermek doğal olabilir. Ancak, eleştirilerimizi yaparken saygı ve üslup çerçevesinde kalmaya özen göstermeliyiz. Futbolcuların ve teknik ekibin de birer insan olduğunu ve duygulara sahip olduklarını unutmamalıyız. Futbolun doğasında yenmek kadar yenilmek de vardır ve bu süreçte takımımıza olan desteğimizi sürdürmeliyiz. Unutmayalım ki, önümüzde hala bir şans var ve bu şansı en iyi şekilde değerlendirebilmemiz için birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekiyor. Yapısal sorunları çözmek ve genç yetenekleri daha iyi yetiştirmek için daha fazla çaba göstermeliyiz. Bu süreçte, sabır ve destekle takımımızın yanında olmalıyız.

Futbol, bir ulusun ortak tutkusu ve sevinç kaynağıdır. Eleştirilerimiz, bu sevgi ve bağlılığın bir parçası olarak yapıcı ve destekleyici olmalıdır. Milli takımımız, her zaman olduğu gibi bizim gurur kaynağımızdır ve onların yanında olmalıyız. Birlikte daha güçlü ve başarılı olabileceğimizi unutmamalıyız.

Sevgi ve Saygılarımla,

Gürkan Altmışdört