volkan.meral @ havadis.at

 

İlk göçmenlerin bu topraklara ayak basıp, Avrupa ekonomisini ayağa kaldırmak adına döktükleri alın terlerinin üzerinden geçen 50 senenin sonunda, birileri hala entegrasyon kelimesiyle edebiyat yapıyorsa, bilin ki çözüm değil, başka birşey peşindedir. Avrupalı Türklerin ihtiyacı, kelime anlamına bile hizmet edemeyen entegrasyon toplantıları değil, sadece ve sadece varlığının yaşadığı toplum tarafından kabul edilmesidir.

50 sene geçmiş, dile kolay; hala entegrasyondan bahsediyoruz ve kendimizi bir türlü bu entegrasyon çalışmalarının odak noktası olan toplum olmaktan kurtaramadık. Sorun nerede acaba? 

 Entegrasyonu ''Bütünleşme ve uyum anlamına gelenazınlığın çoğunluk toplumu ile bütünleşerek uyum içinde yaşaması. Çoğunluk toplumu, azınlık toplumunun mensuplarını eşit bireyler olarak kabul ederek onların toplumla bütünleşmesi. Entegrasyonda çoğunluk azınlığın değerlerine saygı gösterir, azınlık kendi değerlerini koruyarak toplumla bütünleşir.'' anlamında ele alalım. 

Bölüm bölüm alalım isterseniz:

1. Azınlığın çoğunluk toplumu ile bütünleşerek uyum içinde yaşaması,

2. Çoğunluk toplumu, azınlık toplumunun mensuplarını eşit bireyler olarak kabul ederek onların toplumla bütünleşmesi,

3. Entegrasyonda çoğunluk azınlığın değerlerine saygı gösterir,

4. Azınlık kendi değerlerini koruyarak toplumla bütünleşir.

Hangi bölümde sorun varda bu toplum 50 yıldır bu çalışmaların hala bir parçası durumunda. Yoksa entegrasyon adı altında yapılan çalışmalar başka bir program çerçevesin de mi değerlendiriliyor?

Avrupa'nın bilip de bizim bilmediğimiz başka bir anlamı mı var bu entegrasyonun. Söyleyin biz de bilelim, ona göre davranalım diyesi geliyor insanın. Avrupa'da doğmuş büyümüş anavatanı olan Türkiye'yi senede bir ziyaret eden, çocuklarına ve kendisine Avrupa'da bir gelecek planlayan, yaşadığı Avrupa şehrini artık benimsemiş ve oralarda ev sahibi olmuş, dört kuşaktır Avrupa'da yaşayan bir toplumu 50 sene geçmesine rağmen hala entegrasyon çalışmalarına dahil ediyorsanız; ya siz bu entegrasyon çalışmasını beceremediniz ya da ne istediğinizi bilmiyorsunuz. Ya da yukarıda yazdığım gibi arka planda sizin bildiğiniz ama bize söylemediğiniz başka bir anlamı var bu entegrasyonun.

 

Birazda Avusturya'da Viyana belediye seçimlerine değinmek isterim.

Yakında Viyana Belediyesi seçimleri var, bu seçim diğerlerinden farklı. Viyana tarihinde ilk kez Belediye Başkanlığı seçimlerine bir göçmen listesi giriyor. Dr. Turgay Taşkıran önderliğinde oluşturulan listenin duyurulmasının ardından olumlu olumsuz yorumlar yapılmakta. Hükümet tarafından Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ''Böyle bir liste entegrasyon çalışmalarına tam ters'' ifadesini kullanırken diğer taraftan Dr. Turgay Taşkıran ''Tipik hükümet üyesi açıklaması. Onlar hakkımızda ayrıntılı bilgiye sahip olmadan kendi fikirlerini oluşturup, söylüyorlar'' ifadesini kullandı.

Evet şimdi kime ne diyelim. Göçmenleri seçilecek listelere koymayan ve göçmenleri bir liste oluşturmaya mecbur eden Avusturya partilerine mi, yoksa seçime bir göçmen listesi sokan ve Türklerin ırkçılığa maruz kaldığı üzerinden seçim propagandası yapan yurttaşım Dr. Turgay Taşkıran'a mı.

Bence iki taraftın da biraz kendine gelip bu konuları iyi değerlendirmesi gerekiyor. Ne Sebastian Kurz bu ifadelerle bir yere varabilir ne de Dr. Taşkıran Türklerin ırkçılığa maruz kaldığı iddiasında bulunarak seçimlere girip bir başarı elde edebilir. 

Belki bu yazıma kızıp, ''Sen bari böyle yazma, bir Türk olarak hiç mi ırkçılığa maruz kalmadın'' diyecekler.

Yaşadığım olmuştur belki ama çevremde tanıdığımda bir çok iyi ilişkilerimin olduğu Avusturya'lı da var. Genelleme yapıp tüm Avusturya halkını aynı kefeye koymak haksızlık olur. Nasıl bir Türk bir suç işlediğinde Avusturya medyasının genelleme yapıp bütün Türk halkına mal etmesine kızıyorsak aynı hataya bizde düşmemeliyiz. Dr. Turgay Taşkıran'a ve ekibine tavsiyem Viyana için neler yapabilirler onu dile getirsinler. Sebastian Kurz'a tavsiyem ise yıllardır yapılan entegrasyon çalışmalarını gözden geçirmesi olacaktır.

Dr. Turgay Taşkıran'a bu çıkmış olduğu yolda başarılar dilerim, umarım hedefledikleri başarıyı yakalarlar. 

 

Selam ve dua ile...

 

Volkan Meral

Havadis.at

imtiyaz sahibi / Genel Yayın Yönetmeni