Hukukçu Patrick Beichl, tıbbi hata davalarında uzmanlaşmış bir avukat. NEUE gazetesinin “Hukukun Perde Arkası: Üç Vakayla…” başlıklı röportaj serisinde Beichl, sarsıcı tıbbi hata örneklerini, mağdurların yaşadığı zorlukları ve adalet arayışının karmaşasını anlatıyor.

Vaka 1: Zehirlenen Yeni Doğan Bebek

2021 yazında Dornbirn Devlet Hastanesi’nde dünyaya gelen sağlıklı bir bebek, doğumdan saatler sonra bilincini yitirip solunum cihazına bağlanmak zorunda kaldı. Yapılan testlerde, idrarda Midazolam (bir sakinleştirici) tespit edildi. Başlangıçta ilaç anneden geçmiş olabilir şüphesi vardı, ancak bu ihtimal daha sonra yapılan testlerle elendi.

Beichl'e göre:

“Hastane, suçu anneye yıkmaya çalıştı. Gerçek ne olduysa araştırılmadı.”

Dava kapsamında yapılan bir kan testi, bebeğe yetişkin dozunda Midazolam verildiğini ortaya koydu. Ancak bu ilacın verildiğine dair hastane kayıtlarında hiçbir bilgi yer almıyordu. Mahkeme, tedavi hatası olduğu kararına vardı. Aile, 36.000 Euro tazminat talep etti, ancak dava bir uzlaşıyla sonuçlandı.

Bugün çocuğun durumu iyi; ancak ileride ortaya çıkabilecek kalıcı etkiler için ek bilirkişi raporları istenecek.

Vaka 2: Ameliyat Masasında Faciaya Dönüşen Müdahale

Avusturya’nın doğusunda bir hastanede rutin bir safra kesesi operasyonu, bir dizi tıbbi hatayla ölümcül bir duruma dönüştü. Operasyon sırasında:

- Karaciğer atardamarı kapatıldı,
- Safra kanalı zedelendi,
- Ana toplardamarın (vena cava) bir kısmı yanlışlıkla dikildi.

Hastada tromböz gelişti, sağ böbrek kaybedildi. Mahkeme bilirkişisi, cerrahi müdahaleyi “dağınık ve yetersiz belgelenmiş” olarak tanımladı. Operasyonu gerçekleştiren doktorun pişmanlık göstermemesi ise olayı daha da ağırlaştırdı.

Hasta uzun süreli ağrılar, fiziksel kısıtlamalar ve organ kaybıyla yaşamak zorunda kaldı. 300.000 Euro tazminat içeren bir uzlaşmayla dava sonuçlandı.

Vaka 3: Gereksiz Ameliyat ve Yaşam Boyu Etkiler

Endometriozis (rahim dışı doku büyümesi) hastalığı yaşayan bir kadına Vorarlberg’de bir hastanede ameliyat önerildi. Ancak hastaya, cerrahi müdahalenin zorunlu olmadığı ve alternatif tedaviler hakkında bilgi verilmedi.

Ameliyat sonrası:

- Komplikasyonlar gelişti,
- İkinci müdahaleler gerekti,
- Kalıcı kateter ve geri dönüşü olmayan yapay bağırsak çıkışı (stoma) oluştu.

Cerrahinin kendisi hatasız uygulanmıştı, ancak aydınlatma yükümlülüğünün ihlali, davayı hasta lehine çevirdi. Dava yüksek miktarda tazminatla uzlaşmayla sonuçlandı; miktar gizli tutuluyor.

Beichl: “Tüm sistemi karalamak istemem”

Avukat Patrick Beichl, bu gibi olayların tüm sağlık sistemini zan altında bırakmaması gerektiğini savunuyor.

“Sadece Feldkirch Hastanesi’nde yılda yaklaşık 45.000 ameliyat yapılıyor. Bunların çoğu sorunsuz geçiyor,” dedi.

Ancak her yıl, azımsanmayacak sayıda vakada hatalar yaşanıyor, insanlar zarar görüyor ve sorular cevapsız kalıyor. Almanya'daki araştırmalara göre, her 100 hastane tedavisinden birinde tıbbi hata yaşanıyor. Avusturya’da ise somut veriler ya yok ya da göz ardı ediliyor.

Beichl için bu durum hem mesleki sorumluluk hem de kişisel motivasyon kaynağı:

“Her dosya bana bir şey öğretiyor – işlerim hiç bitmiyor.”

Patrick Beichl, Avusturya’da tıbbi hata ve hasta hakları alanlarında uzmanlaşmış bir hukukçudur. Özellikle medeni tazminat ve hastane ihmali davalarıyla öne çıkmaktadır.

Copyright ©  www.havadis.at. Tüm Hakları Saklıdır. Havadis.at yayımladığı haber, fotoğraf ve görüntü ile internet ve wap için oluşturduğu her türlü bilgi, havadis.at yönetiminin izini olmadan hiçbir şekilde kullanılamaz.