volkan.meral @ havadis.at

Birlik ve Beraberlik.

Vorarlberg'de, Avusturya'da ve Avrupa'da her insanımızın tek ortak dileği Birlik ve Beraberlik.

Yaşadığımız eyalet olan Vorarlberg'de tüm insanlarımızın da tek ortak dileği ve dilinden düşürmediği kelime olan Birlik ve Beraberlik, nasıl gerçekleşecek.

Bu birlik ve beraberliğin sağlanması, Vorarlberg'de insanlarımızın örgütlenerek ortak hareket edebilmesi için elini taşın altına sokan ve büyük özveri ile çalışan kuruluşlar ve insanlarımız mevcut durumda.

Vorarlberg'de ellinin üzerinde cami, dernek ve Türk sivil toplum kuruluşu insanlarımız için bir şeyler yapmaya çalışırken, bu teşkilatlarda gece gündüz demeden çalışan ve elini taşın altına koyan insanlarımız var.

Bu kuruluşlar arasında Avusturya Türk İslam Birliği, Avusturya İslam Federasyonu, Avusturya Türk Federasyonu, Avusturya İslam Kültür Merkezleri Birliği teşkilatlanma ve üye sayısı açısında öne çıkarken, üye sayısı ve aileleri de hesap edilirse; bu teşkilatlar Vorarlberg'de yaşayan insanlarımızın % 50-60'ını temsil eder.

Bu adı geçen teşkilatlar; yüce dinimiz İslam'ı yaşamak, dinimizi geleceğimiz olan çocuklarımıza anlatıp öğretmek, Türk kültürünü, adet, gelenek ve göreneklerimizi yaşamak ve yaşatmak için on yıllardır hiç bir menfaat gözetmeden, büyük fedakarlıklar yaparak çalışıyor.

Birlik ve beraberlik biraraya gelerek, ortak çalışmalar yaparak ve bu gibi teşkilat ve derneklere görev almak ve destek olmak ile olur.

DESTEK OLUN, KÖSTEK DEĞİL !

Yazımın başında anlattığım gibi, insanlarımıza büyük fedakarlıklar yaparak hizmet etmek için koşturan insanlarımız mevcut.

Ancak bu yazıyı yazmamın sebebi, bu teşkilatları övmek veya gündeme getirmek değil, zira bu fedakar insanların da zaten böyle bir beklentileri yok; hepsinin Allah rızası ve millet aşkı ile bu işi yaptığından şüphemiz yok.

Benim sözüm, bu teşkilatlara bırakın destek olmayı; köstek olmaya çalışan insanlarımıza.

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz cuma günü Dornbirn Kültür ve Kitap Fuarı büyük ilgi gören bir tören ile insanlarımızın hizmetine açıldı.

Avrupa'nın en prestijli kitap fuarı olarak kabul edilen Dornbirn Kültür ve Kitap Fuarı açılışına Türkiye başta olmak üzere, Avrupa'nın farklı yerlerinden, Avusturya ve Vorarlberg'den önemli katılımlar oldu.

Açılışa Bursa, Şanlıurfa, Aydın, Muğla, Denizli Valiliği temsilcileri, T.C. GEKA - Güney ve Ege Kalkınma Ajansı Temsilcisi Ömer Faruk Kiraz, Avusturya İslam Cemaati Genel Başkanı Dr. Fuat Sanaç, IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün, ATİB Vorarlberg Bölge Koordinatörlüğü, Avusturya Türk Federasyonu Bölge Başkanlığı, İslam Kültür Merkezleri Birliği Vorarlberg Bölge Temsilcilikleri ve bu teşkilatların farklı ülke temsilcikleri de açılışa katılırken, Avusturya resmi makamlarından Vorarlberg Eyaleti Meclis Başkanı Mag. Harald Sonderegger, Vorarlberg Eyaleti İçişleri Bakanı Ing. Erich Schwärzler, Vorarlberg Eyaleti Milletvekili Ing. Reinhold Einwallner ve Dornbirn Fuar Müdürü Daniel Mutschlechner'de fuar açılışında hazır bulundu.

Bu katılanların ismini Dornbirn Kültür ve Kitap Fuarı'nın reklamını yapmak için yazmadım. 

Bu fuar açılışında Türk toplumu adına bir birlik ve beraberlik adına bir gövde gösterisi yapılırken; devletimizi temsilen katılmasını beklediğimiz ve katılacağını bildiren büyüklerimiz maalesef geçen yıl olduğu gibi bu yıl yine aramızda olmadılar. Sadece kitap fuarı değil, diğer teşkilatlarımızın da programlarına hep bir bahane uydurulması, Vorarlberg'de yaşayan Türk toplumuna rahatsızlık vermekle beraber; makama olan saygıdan dolayı pek dile getirilmiyor. 

Yüce devletimize olan hürmet ve muhabbetimden dolayı isim vererek bu çok acı olayı da polemik konusu yapmak istemiyorum.

Lütfedip katılmayanlar, kendileri bilirler; biz Türk insanına hizmet için teşkilatlar olarak hep burada olduk, inşaallah hep de burada olacağız.

'Nedir bu Türk toplumunun çektiği'  dememek elde değil. 

- Türk toplumunu temsil ettiğini idda edenler yanımızda değil,

- Oy kaygısı olan politikacıların yalandan yaptığı camii ve dernek ziyaretleri,

- Seçim sonrası aslına dönen politikacılar ağızlarını her açtıklarında direk olarak Türk, Müslüman ve yabancıları hedef almaları,

- Bizden dediğimiz eyalet meclisi milletvekillerinin bize karşı olan söylem ve eylemleri,

- Okullarda çocuklarımıza yapılan muameleler,

- İş yerlerinde yaşadığımız sıkıntılar,

İnanın yazmaya devam etsem sayfalar yetmez, sizinde muhakkak 'Evet bende bunu yaşadım' diyeceğiniz konular vardır.

SOSYAL MEDYADAN TEŞKİLATLARA SATAŞMAK MODA OLDU !

Yazımın başında da söylediğim gibi, bu teşkilatlarda hizmet veren insanlarımız gecelerini gündüzlerine katıyorlar, ailelerinden, çocuklarının hayatından ve rızıklarından feragat ederek büyük fedakarlıklar yaparak çalışıyorlar.

Tekrar söylüyorum; Allah (C.C) bütün bu teşkilatlarımızdan ve bu teşkilatların çatısı altında hizmet vermek için çabalayan insanlarımızdan razı olsun.

Bu 'Hamza Yürekli Yiğit İnsanlarımız'  Türk ve Müslüman toplumu için çabalayarak çeşitli zorluklar ile uğraşırken, bir de; Türk Toplumu için hiç bir hizmeti bulunmayan ve hizmet aşkı ile yanan teşkilatları sosyal medya sayfalarından kötüleyen ve hedef göstermeye çalışan kendini bilmez insanlar ile uğraşıyor.

Vorarlberg'de yaşayan Türk toplumu için parmağını oynatmamış bu aciz insanlar, ellerinde kendilerinden daha akıllı telefonları ile sosyal medya üzerinden mücahitlik ve vatanseverlik yaparak; bu teşkilatlara kara çalmaya çalışıyor. 

Bu gibi kendini bilmez, zavallı insanlara söylenecek çok şey olmasına rağmen; aldığımız terbiye ile söyleyebilecek tek sözümüz var; 

'Başınıza teşkilatlar kadar taş düşsün'...

 

 

 

 

Selam ve saygılarımla

Volkan MERAL