Havalimanlarında hız, güvenlik ve konforun artırılması hedefiyle geliştirilen akıllı sistemler, hem işletmecilerin operasyonel yükünü azaltıyor hem de yolcuların zaman kazanmasını sağlıyor. Türk teknoloji şirketi EMSE Mühendislik AŞ, Quavis markasıyla geliştirdiği self servis cihazlarla bu dönüşümün öncülerinden biri haline geldi.
Self servis sistemler operasyonları yüzde 50 hızlandırıyor
Quavis tarafından geliştirilen self servis check-in, bagaj teslim ve biyometrik doğrulama sistemleri, yapılan analizlere göre havayolu operasyonlarını yüzde 25 ila 50 oranında hızlandırıyor. Yolcuların işlemlerini kendi başına gerçekleştirebilmesi, terminal alanlarındaki yoğunluğu azaltırken hem konforu hem de güvenliği artırıyor.
Self servis teknolojileri, terminaldeki işlem alanlarında yüzde 30–50 arasında verimlilik artışı sağlıyor. Bu durum, özellikle yoğun saatlerde yüzde 20–30 oranında kapasite artışı anlamına geliyor. Yolcuların işlemlerini daha hızlı tamamlaması sayesinde tıkanıklık ve bekleme süreleri de önemli ölçüde azalıyor.
Yatırım bir yıldan kısa sürede geri dönüyor
Maliyet açısından da sistemin büyük avantaj sağladığı belirtiliyor. Self servis teknolojileri yapılan yatırımı bir yıldan kısa sürede amorti edebiliyor. Cihaz sayısına ve yazılıma eklenen fonksiyonlara göre bu süre daha da kısalabiliyor.
Ayrıca, operasyonel hız ve otomasyon sayesinde havayolu şirketlerine ek gelir imkânı sunuluyor. Ortalama 200 yolculu bir uçuşta, yan gelirler hariç yolcu başına 2,5 ila 5 dolar arasında maliyet avantajı elde ediliyor. Bu sayede olası gecikmelerin önüne geçilerek, havayolları cezai yaptırımlardan da korunuyor.
Yeni nesil yolcular teknolojiyi benimsiyor
Şirketin analizlerine göre Y ve Z kuşağının yüzde 80’inden fazlası self servis sistemlerinden memnun. Teknoloji tabanlı çözümler, sürdürülebilirlik hedefleriyle de uyumlu. Uzun ömürlü ve dayanıklı kullanım sunan sistemler, hem çevresel hem de ekonomik açıdan havacılık sektörüne katkı sağlıyor.
Türkiye’den dünyaya özgün mühendislik
EMSE Mühendislik’in Ar-Ge ekibi, ürünlerin yazılımından endüstriyel tasarımına kadar tüm süreçleri yerli mühendislik gücüyle yürütüyor. Böylece her hava yolu veya terminal işletmesinin ihtiyacına özel çözümler üretiliyor. Şirket, hem Türkiye’de hem de uluslararası pazarda dijital dönüşüm sürecini hızlandırarak sürdürülebilir bir havacılık altyapısına katkı sunmayı hedefliyor.
