Avusturya uzun yıllardır Demokrasi ile yönetilen bir ülke ve geçmişte çok uzun zaman Monarşi düzeni, krallık ile yönetildi.
Avusturya Cumhuriyeti ilk olarak 1918 yılında demokratik bir ülke olarak kuruldu ve iki yıl sonra Federal Anayasa Hukuku yürülüğe girdi.
1933 yılında Avusturya'da demokrasi dönemi etkisiz hale geldi. Parlamento fes edildi, Demokratik geçersiz Anayasa ve ifade özgürlüğü gibi pek çok demokratik unsurlar, devre dışı bırakıldı. Avusturya da Naziler iktidara geldikten sonra daha da kötüsü oldu. Bu süre içinde sıkı liderlik ilkesi olduğu ve farklı bir görüşü olanların hepsinin acımasızca zulüm gördüğü bir dönemdi.
1945 yılında Avusturya Cumhuriyeti bir kez daha demokratik ilkeler temeli üzerine kuruldu. 25.11.1945 tarihinde halkın temsilcileri eyalet seçimlerinde ilk kez Parlamentoya gidebildiler. Ve bu tarihten itibaren Demokrasi Avusturya için çok önemlidir.
Birinci Cumhuriyet dönemi olarak geçen 1918 -1933 yılları arasında demokrasi ile yönetilen Avusturya’nın Naziler tarafından demokrasinin bitirilmesinin ardından 1945 yılında tekrar Demokrasi ile yönetilmesi ikinci Cumhuriyet dönemi diye adlandırılmıştır.
Avusturya Cumhurbaşkanı’nı halk seçer.
Başbakan ve Milletvekillerini de hakeza halk seçer. Kişiler değil Partiler seçimlere girer. Partiler farklı görüşlerden olan topluluklar tarafından oluşur. Farklı düşüncelerden olan insanlarında oy verebilmeleri için birden fazla partinin olması Avusturya için önemlidir.
Yukarıda kısaca Avusturya’nın Demokrasi adına verdiği mücadele ile nasıl bir Demokratik Parlemento sistemine geçtiğini yazdım.
Asıl merak ettiğim…..
- - Eleştirilen Türkiye Cumhuriyeti de bu sistemden farklı bir yönetim sistemine sahip değil.
- - Halkın seçtiği insanlara diktatör demek Avusturya halkına bunu bu şekilde empoze etmek ne kadar doğru?
- - Nazi devrini yaşamış Avusturya, demokrasinin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bildiği halde neden demokrasi ile yönetilen bir ülke hakkında gerçeği yansıtmayan yorumlarda bulunuyor?
- - Türkiye de yaşayan azınlıkların haklarından bahsederken Türkiye hakkındaki sert söylemlerinde Avusturya da yaşayan Türk ve Türk kökenli Avusturya vatandaşlarının psikolojisini düşünmüyorsunuz?
- - 50 yıldır Avusturya’nın kalkınmasında büyük rol oynayan bu topluma haksızlık edilmiyor mu?
- - Siyasi çıkarlar için bu toplumu yok saymak ne kadar adil bir duruş olur?
- - Avusturya’lı yerli halk ile azınlık olan Müslüman Türk toplumunu ayrıştırmak ne kadar doğru?
- - Siyasi çıkarlarınızın rengi değiştiğinde bu ayrıştırdığınız toplumu nasıl tekrar birleştireceksiniz?
- - Aşırı sağ partilerin yükselişinin azınlık gruplara saldırarak çoğalttığını düşünüp sizlerdemi onlar gibi azınlıklar üzerinden oy toplama çabası içerisine gireceksiniz?
- - Türk toplumunun demokrasiye sahip çıkmasının siz demokrasi sevdalıları tarafından da desteklenmesi beklenirken neden bu kadar aşırı tepki verdiniz?
- - Farklı görüşlerden olan, Demokrasiye sahip çıkan bu toplumu neden sadece Recep Tayyip Erdoğan taraftarları olarak lanse ediyorsunuz?
Yıllar önce Türkiye’de Darbelerin demokrasi düzenini devirdiği günleri yaşamış ve bu tecrübelerle bu darbe rejimini tekrar yaşamak istemeyen bu millettin duruşu ve tavrı…. Avusturya halkının, 1933 yılında Nazi rejiminin Avusturya demokrasisini etkisiz hale getirip diktatör rejimle yönetmesini tekrar yaşamak istememesi ile aynıdır.
50 yıldır Avusturya da yaşayan ve bu ülkede gelecek planlayan bu halka karşı Ahde vefa borcunuzuda unutmayın.
Biraz empati yapalım. Sizin söylemlerinizin aynısını Türkiyede’ki siyasiler Türkiyede yaşayan Avusturyalı’lar için söyleseler ne düşünürdünüz acaba? Onların psikolojisi ne durumda olurdu acaba?
T.C. Başbakanı, Dış işleri bakanı veya herhangi bir siyasi kişi Türkiyede yaşayan Avusturyalıları Başbakan Christian Kern’i desteklemek istiyorsanız Türkiyeyi terk etmekte serbestsiniz diye bir açıklama yapması ne kadar doğru bir davranış olurdu. Türk Gazetelerin de her gün Avusturya’yı aşağılayıcı yazıların çıkması Türkiye de yaşayan Avusturyalı’ları ne kadar etkilerdi? Atatürk Hava Limanında Avusturya’da yapacağınız tatil sadece Christian Kern’i desteklemek olur diye saçma sapan bir reklam panosu ne kadar sevimli olur. Sağ görüşlü bir partinin bizim yabancı problemimiz yok Hristiyan ve Avusturyalılarla problemimiz var demesi sizi nasıl etkilerdi? Seçim propagandası olarak sokak reklamlarına varana kadar Avusturyalılar’la alakalı negatif yazıların yazılması nasıl olurdu? Siz hristiyanlar üzgünüz ama Hristiyanlık bu toplumun bir parçası değildir diye seçim sahnelerinde seçim malzemesi yapılmak ne kadar hoş olurdu?
Uzun lafın kısası. Uzaklara mesajlar yollarken yanınızdakileride düşünün. Türk toplumu Avusturya için gereken fedakarlığı yaptı, yapıyor ve yapmaya devam edecek.
Selam ve dua ile
Volkan Meral